Ece CEYHUN
Enflasyon hedeflerini çok sık değiştirdiği için eleştirilen Merkez Bankası, ‘ara’ formül buldu. Merkez Bankası, bundan sonra tek bir hedef ve veri akışına bağlı revize edeceği ‘enflasyon tahminleri’ ve rapor dönemleri arasında olağanüstü gelişmeler olmadığı sürece değiştirmeyeceği ara hedefler açıklayacak.
Yılın 3’üncü Enflasyon Raporu’nu İstanbul Finans Merkezi’nde yer alan Merkez Bankası binasında kamuoyu ile paylaşan Başkan Karahan, sözlerine son aylarda ard arda vefat eden ve Merkez Bankası’nda başkan ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulunan Rüşdü Saracoğlu, Hasan Ersel, Ercan Kumcu ve Süreyya Serdengeçti’yi anarak konuşmasına başladı.
2025 yıl sonu enflasyon tahmini olan yüzde 24 değerini, 2025 yılı ara hedefi olarak koruyan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Dr. Fatih Karahan, “2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 25 ile yüzde 29 aralığında olacağını tahmin ediyoruz. 2026 sonu için ise tahminlerimiz, enflasyonun yüzde 13 ile yüzde 19 aralığına gerileyeceğine işaret ediyor” dedi.
Bu raporda farklı olarak, enflasyon ara hedeflerini de paylaşan Karahan, “Önceki raporlarda 2025 yıl sonu enflasyon tahminimiz olan yüzde 24 değerini, 2025 yılı ara hedefimiz olarak koruyoruz. 2026 ve 2027 yılları için ise enflasyon ara hedeflerimizi sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 9 olarak belirledik. Enflasyonun 2027 yılında yüzde 9’a geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını öngörüyoruz” diye konuştu.
Önceki raporda, 2026 yılı “enflasyon tahminini” yüzde 12 olarak paylaştıklarını hatırlatan Karahan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yeni yaklaşımımız çerçevesinde, 2026 yılı “enflasyon ara hedefini” yüzde 16 olarak belirledik. Aradaki 4 puanlık farkın detaylarına baktığımızda, daha yüksek gıda fiyatları varsayımının ara hedefi 0,9 puan yukarı çektiğini görüyoruz.
Ara hedef üzerinde, enflasyon ana eğilimi ve ataleti 1,9 puan, büyük oranda petrol fiyatı varsayımındaki güncellemeye bağlı olarak da TL cinsi ithalat fiyatları 1,2 puan yukarı yönlü etki yaptı. Dezenflasyon sürecinde, ara hedeflerimize ulaşmak için sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz.” Banka, enflasyonun 2027 yılında yüzde 9’a geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını öngörüyoruz.
Veri oynaklığı ve belirsizlik yüksek olunca…
TCMB Başkanı Karahan, “enflasyon tahminlerinin yanı sıra rapor dönemleri arasında paylaşacakları ara hedeflere” ilişkin yeniliğe neden ihtiyaç duyulduğunun sorulması üzerine,
Karahan, ara hedef oluşturulmasının nedenini anlatırken ise ara hedeflerin aynı zamanda tahmin görevi gördüğünü ve bir ayrışma olmadığını zaman zaman bu tahminleri revize etmek gerektiğini ifade ederek “İkisi aynı şeye tekabül ediyordu. Ama her zaman vurguladığımız gibi enflasyonda hem veri oynaklığı yüksek hem belirsizlik yüksek. Tahminle hedef aynı şey olunca tahminin revize edilmesi aynı zamanda hedefin de revize edildiği anlamına geliyordu ve bu para politikası iletişimini ve dolayısıyla etkinliğini zorlaştırıyordu. Dolayısıyla bu ikisini bu toplantıdan başlayarak ayırmaya karar verdik. Ara hedefleri bu rapordan itibaren belirledik. Çok uç gelişmeler olmaması durumunda bunları bundan sonra değiştirmeyi düşünmüyoruz” açıklamasını yaptı.
Yıl ortasında yaşanan çeşitli gelişmelere rağmen enflasyon görünümünün bozulmamış olması ve ana eğiliminin aşağı gelmesinin önemine işaret eden Karahan, katılığın eğitim ve kira kaynaklı olduğunu anlattı. Karahan, “Hizmet kalemlerindeki atalet özellikle eğitim ve kira özelinde bizim tahminimizin biraz daha üstünde. Bu da enflasyon üzerinde önümüzdeki dönemde bir miktar yukarı yönlü risk olduğunu ima ediyor. Bu riskleri de dikkate alarak hareket etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
TCMB Başkanı Karahan, katılıkla ilgili genel olarak “enflasyon şurada takılır” tarzında yorumların daha önce çok geldiğini anımsatarak, “Önceden, ‘Hızlı bir şekilde 40’a, 35’e düşer ama altına inmez’ şeklinde konuşuluyordu. Sonra bu sayı 30 oldu. Şimdi 25’ler konuşulmaya başladı. Bence birkaç ay içinde ’20’ye gidebilir ama altına gitmez’ denildiğini de göreceğimizi düşünüyorum. Neden? Çünkü parasal sıkılık oldukça yüksek seviyede. Bu da talep koşullarında dengelenmeyi devam ettiriyor. Dezenflasyonist bölgede olduğumuzu söyledim. Burada kararlılıkta kaldığımız sürece kıramayacağımız hiçbir katılık yok” dedi.
“Kesinlikle ‘oto pilotta’ değiliz”
“Faiz indiriminin sayısı ve miktarı enflasyon görünümüne ve bu risklere bağlı olacak. Daha önce söylediğimiz gibi toplantı bazlı ilerliyoruz ve veri akışı bizim için oldukça önemli” diyen Karahan, “Veri akışına bağlı olarak ilerliyoruz. Kesinlikle otopilotta değiliz. Bu süreçte enflasyon görünümün bozulmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
TCMB ekibi TOBB’u dinledi
Sabah saatlerinde ekonomistlerin ve basının karşısına çıkan Fatih Karahan ve ekibi öğleden sonra Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) Rıfat Hisarcıklıoğlu ve iş dünyası ile bir araya geldi. Basına kapalı olarak TOBB heyeti ile buluşan Merkez Bankası heyeti reel sektörün sıkıntılarını dinledi. TOBB’un bir süreden beri özellikle nefes kredisinde limit artırım talebinde bulunduğu biliniyor.
Konkordato ilan eden şirket çok ama payları binde ile ifade ediliyor
Konkordato ve iflaslardaki artışa dikkat çekilmesi üzerine TCMB Başkan Yardımcısı Hatice Karahan, “2024 başından bu yana konkordato ilan eden firmaların istihdamdaki payı örneğin binde 5 civarında. Yine ihracattaki payları da oldukça düşük. O da yine binde 7 civarlarında bir rakama tekabül ediyor. Elbette şunu da düşünmeliyiz, bu firmaların payı ekonomide küçük ya da ihracatta ya da istihdamda küçük ama onların bağlantılı olduğu tedarikçilerin payı nedir? Bunu da inceliyoruz, verileri sürekli takip ediyoruz.”
Sıkı para politikası önümüzdeki dönemde de devrede olacak
TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay ise reel getiriye ilişkin soruya ilişkin, aylık enflasyonun aşağıya geldikçe reel değerlendirme üzerinde aşağıya doğru baskı devreye girdiğini belirterek, “Enflasyon aşağıya geldikçe geçişkenlik ve kurdan enflasyona geçişkenlik azaldığı için belli bir orandaki kur artışının enflasyon üzerindeki etkisi de azalıyor. Dolayısıyla aşağıya doğru baskı daha da artıyor. Oynaklığı ve düzeyi düşen enflasyon dönemlerinde bunlar çok normal olan olgular” dedi.
Rezerv biriktirmeye devam edilecek
Merkez Bankası Başkanı Hatice Karahan, rezervleri dış şoklara karşı dirençli durabilmek için biriktirdiklerini ifade ederek, “Rezervlerimizde ciddi bir yükselme yeniden başladı ve göstergeler bağlamında da bazılarında yeterli eşiğin üzerine geçmiş durumdayız. Burada önemli olan uygun piyasa koşullarının olması, piyasa koşulları el verdiği sürece rezerv biriktirebiliriz.
Dolayısıyla bunu yaparken aktarım mekanizmasının ve likidite koşullarının olumsuz etkilenmemesine dikkat ederek, trade-off’ları dengeleyerek rezerv biriktirme politikamızı ilerleteceğiz” dedi. Buarada dün açıklanan verilere göre toplam rezervler, 8 Ağustos haftasında bir önceki haftaya göre 5 milyar 377 milyon dolar yükselişle 174 milyar 365 milyon dolara çıktı. Böylece TCMB’nin toplam rezervlerinde yeni rekor seviye kaydedildi.
KKM bu yıl içinde sonlandırılacak
Karahan, Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) bakiyenin 10-12 milyar dolara geldiğini belirterek, “Bu yıl içinde bunu sonlandırmayı düşünüyoruz. Dolayısıyla burada zaten bir sadeleşme, ciddi bir sadeleşme olmuş olacak. TL mevduat hedefleri tarafında tabii önümüzde önemli bir süreç var, bir taraftan indirim yapıyoruz, burada enflasyon görünümü bize alan veriyor” dedi.
Karahan, bileşik bazda mevduat ve ticari kredi faizlerinin yüzde 53, tüketici kredisi faizlerinin yüzde 62 civarında oluştuğunu aktararak, bu bağlamda, politika faiz indiriminin, mevduat ve kredi fiyatlamalarına beklentilerimizle uyumlu ölçüde yansıdığını bildirdi.
Temmuz PPK kararı sonrasında, temmuz ayının ilk haftasına göre tüketici kredisi faizlerinin 5,3 ve ticari kredi faizlerinin yaklaşık 5,5 puan gerilediğini ifade eden Karahan, bireysel kredi büyümesinin ikinci çeyrekten itibaren ivmelenen kredi kartı harcamaları kaynaklı olarak hızlandığını belirtti. Karahan, kredi kartı bakiye gelişmelerinde, tüketicilerin nakitle ödeme yönteminden kartla ödemeye geçmesinin de etkisi bulunduğunu söyledi. Karahan, mayıstan beri yabancı yatırımcıların Türkiye’ye portföye girişlerinin sürdüğünü anlattı.
Limitler kısa vadede değişmeyecek
TCMB Başkanı Karahan, aylık kredi büyüme limitlerinde bir değişiklik olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, “Beklentilerin hızla değişebildiği dönemlerde burada çok hızlı bir kredi talebiyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Bu da önlem alınmazsa dezenflasyon sürecini etkileyebilecek unsur olarak karşımıza çıkıyor. Bu tarz kısıtlar kredide aşırı büyüme iştahı olduğu dönemlerde bize yardımcı oluyor.
Aşırılıkları kontrol etmekte işimize yarıyor. Bu nedenle bahsettiğimiz kısıtların makro ihtiyati araç setimizin bir parçası olarak kalmaya devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Karahan, yatırım, esnaf ve tarım kredileri gibi belli alanlarda istisnaların bulunduğunu belirterek, “Zaten dezenflasyon sürecinde bu kısıtlar biraz daha az bağlayıcı hale gelecek. Enflasyon düştükçe limit daha az hale gelecek. Limitleri hızlı bir şekilde gevşetme yönünde şu anda bir talep olduğunu biliyoruz. Bunun için erken olduğunu değerlendiriyoruz.
Dolayısıyla burada ciddi bir değişiklik beklemiyoruz. Sadece yakın dönemde kredi mevduat fiyatlamalarının etkinliğini artırmak adına birtakım ufak değişiklikler yapabiliriz ama limitleri şu anda kısa vadede değiştirmeyi düşünmüyoruz” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın bir taraftan Türk Lirası likidite sağladığı diğer taraftan da fazla likiditeyi sterilize ettiğinin hatırlatılması üzerine Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan likidite dağılımının bankalar bazında homojen dağılmadığını belirtti. “Son dönemde 500 milyar liraya yakın belki de onun biraz üzerinde bir likidite fazlası oluştu” diyen Başkan Karahan, piyasada çift taraflı işlem yapmalarının sebebini anlatırken “Aynı faizden de yaptığımız için bir maliyet unsuru olmuyor. Ama neticesinde para piyasasındaki faizlerin politika faizine yakın olmasını sağlamış oluyoruz” dedi.
Kaynak için buraya tıklayın: Source link