Mehmet H. GÜLEL

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin temmuz ayı ola­ğan toplantısı “Küresel Reka­bette İlerleme için Enflasyon ve Maliyet Krizine Karşı Tür­kiye Sanayisinin Dayanıklılığı­nın Artırılması” ana gündemi ile gerçekleştirildi.

İSO Başka­nı Erdal Bahçıvan, ticaretten teknolojiye her alanda küresel rekabetin sertleştiğine, Tür­kiye sanayisinin ayakta kala­bilmesinin ise dayanıklılığı­nı artırmasına bağlı olduğuna dikkat çekti. Bahçıvan, “Kamu­daki paydaşlarımızın da des­teğiyle reel sektörümüzü bu zorlu dönemden en düşük ha­sarla ve hatta kazanımlarla çı­karmayı hedeflerken bir yan­dan da geleceğe hazır olmak için kronikleşmiş yapısal so­runlarımıza bütüncül çözüm­ler aramalıyız” dedi.

Bahçıvan, yüksek enflasyo­na paralel olarak hızla artan üretim maliyetlerinin özellik­le son 3-4 yılda Türkiye sana­yi açısından gittikçe ağırlaşan bir yük haline geldiğini belir­terek, “Sanayiciler olarak bu sürecin en zorlayıcı etkilerini bir süre daha yaşamaya devam edeceğimiz anlaşılıyor. Sanayi üretiminden İSO İmalat PMI verilerine, istihdam rakamla­rından güven endekslerine ka­dar hemen her göstergede iv­me kaybı sinyalleri mevcut.

Mali borç stoku art­maya devam ediyor

Yüksek belirsizliklerin yanı sıra sıkı finansman koşulları, reel sektörümüzün yatırım iş­tahını sınırlamaya devam edi­yor” dedi. Küçük firmaların artan faiz oranlarına rağmen, özkaynak yetersizliği nedeniy­le dış kaynak ihtiyacının sür­düğünü ve mali borç stoku art­maya devam ettiğini kaydeden Bahçıvan, “Kârlılığın böylesi­ne aşındığı bir ortamda firma­larımızın finansal dayanıklılı­ğının zayıfladığını görüyoruz. Bu elbette firmalarımızın tek başına altından kalkabileceği bir iş değil. Sermaye piyasala­rının açık, etkin ve şeffaf işle­yişi için gerekli düzenlemele­rin tamamlanması ve küresel piyasalardan fon akışının güç­lenmesine yönelik her türlü tedbir, reel sektörümüzün da­ha uygun maliyetli, sürdürü­lebilir finansmana erişimi açı­sından elzemdir” dedi.

“Merkez’den ölçülü faiz indirimi bekliyoruz”

Konuşmasında dış ticaret fazlası vererek ülkemize döviz kazandıran, yüz binlerce kişi­ye istihdam sağlayan emek yo­ğun sektörleri gözden çıkar­ma lüksümüzün olmadığını ve zor dönemin atlatılması için bu sektörlere daha fazla destek gerektiğini de belirten Bahçı­van, şunları söyledi: “Öte yan­dan, kişi başına milli gelirin 15 bin dolara ulaştığı bir ekono­mide ücret-maaş, döviz kuru, finansman gibi temel maliyet kalemlerine bel bağlayarak re­kabet gücünü sürdürmek artık gerçekçi olmaktan çıktı. Tür­kiye’nin bir yandan kurulu üre­tim kapasitesinde yüksek kat­ma değerli sektörlerin payını artırırken, diğer yandan da ha­lihazırda güçlü olduğu sektör­lerde gözünü daha fazla kalite­ye, markalaşmaya, özgün tasa­rıma ve yenilikçiliğe dikmesi gerekiyor.”

ABD’nin ek gümrük tarifele­rinin 9 gün sonra uygulamaya geçmesiyle, dünya ticaretinde belirsizliğin daha da derinle­şeceğini kaydeden Bahçıvan, yükselen gümrük tarifeleri­nin, üretimin ülke içinde veya yakın coğrafyalara getirilme­sinin maliyetleri artıracağını savundu. Merkez Bankası’nın bugün açıklayacağı faiz kara­rına değinen Bahçıvan, “Mer­kez’den ölçülü bir faiz indirimi bizim için sürpriz olmayacak. Sektörlerin ayakta kalması için daha fazla destek gereki­yor” açıklaması yaptı.

Kaynak için buraya tıklayın: Source link

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here