Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı; CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihli “38’inci Olağan Kurultayı”na yönelik yürüttüğü “şaibe” soruşturmasını tamamladı ve iddianameyi oluşturdu. İddianame önceki gün Ankara 26’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. 

İMAMOĞLU, TUGAY, AKPOLAT ŞÜPHELİ OLARAK YER ALDI

İddianamede CHP 7’inci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mağdur, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise şikâyetçi olarak yer aldı. Tutuklu bulunan seçilmiş İstanbul Büyükşehri Belediye Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, tutuklu İstanbul Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın; CHP Parti Meclisi üyeleri Baki Aydöner, Hüseyin Yaşar; il ve ilçe başkanları Özgür Çelik, Nihat Yeşiltaş, Serhat Can Eş, Metin Güzelkaya, Mehmet Kılıçaslan ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Özgen Nama şüpheli sıfatıyla dosyada yer aldı. 

HAPİS VE SİYASİ YASAK İSTEMİ

“Oylamaya hile karıştırdıkları” öne sürülen 12 şüpheli hakkında “Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet” suçundan 3’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları ve ceza süresince “Türk Ceza Kanunu”ndaki “güvenlik tedbirleri” uyarınca siyaset yasağı konulması istendi.

552 KİŞİNİN SGK KAYITLARI İNCELENMİŞ

Dava konusu suça ilişkin eski HBB Başkanı Savaş’ın şikâyeti, tanık anlatımları, MASAK Raporu, kişilerin SGK kayıtları, dava konusu kurultaya ilişkin YSK’den alınan bilgi ve belgeler, “ATS Döviz, Karadeniz Döviz, Servet Döviz ve Taç Döviz” isimli şirketlere ilişkin İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) alınan belgeler, ihbarlar, şüpheliler arası iletişime ilişkin BTK kayıtları, CD/DVD inceleme tutanakları, salon kamera ve ses kayıtları ile Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Fezlekesi bulgu olarak iddianamede yer aldı. Bunun yanı sıra; soruşturma sırasında ifadeleri alınan 65 kişi ve bu kişilerin 1’inci ve 2’inci derece yakınları olmak üzere toplam 552 kişinin 1 Ağustos 2023 – 1 Ağustos 2024 tarihleri arasındaki SGK kayıtları da dosyaya eklendi.

42’İNCİ ASLİYE HUKUK’TAKİ DAVADA BULGU OLARAK EKLENDİ

Savaş ve 4 kurultay delegesinin “kurultayın iptaline” yönelik açtığı ve Ankara 42’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen dava dosyasının bir örneği de dosyada bulgu olarak yer aldı. Davanın 27 Mayıs’taki 2’inci duruşmasında Savaş ve 4 kurultay delegesi CHP’nin 6 Nisan 2025’te yapılan 21’inci Olağan Kurultay’ın iptaline yönelik açtığı dava birleştirilmişti. Birleştirmeye ilişkin dava tutanağında; “CHP olağanüstü kurultayının yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptali, mutlak butlan ile sakatlanmış olağan kurultay sonucu seçilmiş Genel Başkan, Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerinin tedbiren görevden uzaklaştırılıp, kurultay öncesi görevde bulunan genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile MYK, PM ve YDK üyelerinin görevlerine iadesine ilişkin dava olduğu anlaşıldı” ifadeleri kullanılmıştı.

ÖZEL’İ KAZANDIRMAK İÇİN ÇALIŞMAK SUÇ SAYILDI

İddianamenin bulguların değerlendirilmesi ve sonuç kısmında ise “İmamoğlu’nun eşgüdümünde diğer şüphelilerin ortaklaşa hareket ederek olağan kurultayda bir kısım kurultay delegesine Özel lehine oy kullandırıldığı” iddiası yer aldı. İmamoğlu ve şüphelilerin ortaklığına ilişkin ileri sürülen eylemler dosyada şöyle sıralandı:

“. Bir kısım delegeye para verdikleri, bir kısmına değişik il ve ilçelerde belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği adaylığı teklif ettikleri, bir kısım delege ve yakınlarını CHP’li belediyeler kapsamında işe yerleştirdikleri, bir kısım delege ve yakınlarına çok sayıda market alışveriş kartları dağıttıkları,

. Oy kullanan bu delegelerden kullandıkları oyların fotoğrafını cep telefonları ile çekerek kendilerine göndermelerini istedikleri,

. Birinci tur oylama sonucunda ikinci tur oylamaya geçilmesini geciktirerek Kılıçdaroğlu’nun adaylıktan çekildiğine yönelik gerçeğe aykırı açıklamalarda bulundukları,

. Bu şekilde kurultay delegelerinin iradelerini fesada uğratarak, Özel’in genel başkanlık seçimini kazanmasına yönelik faaliyet yaptıkları…”

BULGU İLE TESPİT ÇELİŞTİ

Dosyada yer alan Savaş’ın şikâyetinde; iki tur arası süre için; “CHP tüzüğüne göre; iki toplantı arasındaki süre en az 3 saat olmalıdır. Ancak bu süreye dikkat edilmeden birinci toplantı sona erdikten 1 saat içerisinde delegelere baskı yapılarak çok hızlı bir şekilde ikinci toplantıya geçilmiştir” ifadesi kullanıldı. Bu ifadeye karşın, savcının değerlendirme kısmında iki tur arasının “bilerek geciktirme” tespitine yer vermesi dikkat çekti.

MASAK RAPORUNDAKİ TESPİT DOSYAYA EKLENMEDİ

Dosyanın bulguları arasından MASAK raporuna ilişkin, Başsavcılığın gönderdiği yazı ve raporun içeriğine yer verilirken, raporun sonundaki “Herhangi bir mali tespit yapılmadığı” tespiti dosyada yer almadı.

“HUKUK DAVASI İÇİN BİR SONUÇ YARATSIN DİYE İDDİANAME DÜZENLENMİŞ GİBİ”

CHP’nin hukuk kurmayları ise iki tur arasındaki sürecin Kurultay Divanı tarafından değil YSK tarafından belirleneceğini belirterek, iddianameye ilişkin; “Hangi fiilin hangi suça tekabül ettiğini tarif etmiyor. İddianame bir şekilde Ekrem İmamoğlu’nun bu süreci yönettiği sonucuna varmış ama nasıl vardığını izah etmiyor. Bir de anlamsız bir yere irade fesattı ifadesini kullanmış ki hukuk davasına etki etmek için bu ifadenin kullanıldığını düşünüyoruz. Bu haliyle bu iddianame çerçevesinde mevcut delillere göre herhangi bir kişiye ceza vermek mümkün değil; ama sanki hukuk davası için bir sonuç yaratsın diye iddianame düzenlenmiş gibi görünüyor. Düzgün bir iddianamede çıkmadan takipsizlik verilmesi lazımdı. Bunun asliye hukukta süren 30 Haziran’daki duruşmaya yansımasına bakmak lazım. Hukuk mahkemesi cezadaki iddianameyi önemsiyor ve bu sonuca göre karar verecekse; onaylaması için ceza davasının tamamlanması lazım. Çünkü; bunlar iddia olarak duruyor. Orada da davanın selameti için reddi gerekir” değerlendirmesinde bulundu.



Source link

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here