[


Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısının ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kalbi kendileriyle çarpan, gözünü ve gönlünü Türkiye’ye çevirmiş dünyanın dört bir yanındaki insanları selamladı.


Yakın çevredeki tüm sıkıntılara, çatışmalara, zulümlere rağmen milletin, Kurban Bayramı’nı barış, huzur ve güvenlik içinde geride bıraktığını belirten Erdoğan, İslam aleminin Kurban Bayramı’nı tekrar tebrik etti.


Layıkıyla idrak edilecek nice bayramlara kavuşturmasını Allah’tan dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Kurbanlarını keserek, yaptıkları hayır ve hasenatla bayramın bereketini aileleri, komşuları ve dostlarıyla paylaşarak, 81 vilayetimizle birlikte Afrika’dan Asya’ya gönül coğrafyamızın en ücra köşelerine kadar milletimizin yardım elini uzatarak, bu mübarek günleri ihya eden tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum. Hac farizasını yerine getirerek ülkemize dönmeye başlayan vatandaşlarımızın haclarının mebrur ve makbul olmasını Allah’tan tüm kalbimle niyaz ediyorum. Yine bu vesileyle Gazze ve Batı Şeria başta olmak üzere Filistin topraklarında İsrail’in alçakça saldırıları altında türlü imkansızlıklar içinde Kurban Bayramı’nı idrak etmeye çalışsan Filistinli kardeşlerimize de muhabbetlerimi iletiyorum. Devletimizin ilgili kurumlarının yanı sıra vakıf, dernek ve hayırseverlerimizi de bu bayramda Filistin halkını yalnız bırakmadıkları için tebrik ediyorum. İçimizdeki kimi gafillere rağmen milletimiz kendine yakışır şekilde hamdolsun bu bayramda da mazlumları unutmamış, paylaşmanın bereketine ve dayanışmanın gücüne inanarak kardeşlik görevini layıkıyla ifa etmenin gayretinde olmuştur.”


Trafikte güvenlik önlemleri


Erdoğan, bayram boyunca vatandaşların emniyeti ve huzuru için fedakarca görev yapan güvenlik kuvvetlerine tebriklerini sundu.


Trafik kazalarında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, yakınlarını kaybedenlere sabır dileyen Erdoğan, şunları kaydetti:


“Bu sene can kayıplarının önüne geçmek için gerçekten yoğun çaba harcadık. Jandarma ve emniyet birimlerimiz gece, gündüz demeden sahada milyonlarca vatandaşımızın güvenli, konforlu, sorunsuz bir şekilde seyahatlerini gerçekleştirmeleri için kelimenin tam anlamıyla seferber oldular. Hava ve demir yollarında artan talebi karşılamak için de gerekli tedbirler alındı. Bakınız, burada bazı çarpıcı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. 4-9 Haziran tarihleri arasında otoyollarımızdan 16,3 milyon araç geçişi yapıldı. Yani ülkemizdeki toplam araç sayısının yarısından fazlası yollardaydı. Yüksek hızlı tren, ana hat ve bölgesel trenler ile kent içi raylı sistemleri ise toplam 2 milyon 783 bin kişi kullandı. Havalimanlarımızdan 3,9 milyon yolcuyu uğurladık. Proje aşamasından açılışına kadar çok sayıda haksız eleştirinin muhatabı olan İstanbul Havalimanı’nda 1 milyon 152 bin yolcuya hizmet verdik. Esenboğa Havalimanı’nı ise aynı dönemde 189 bin 470 yolcu kullandı. Antalya, Muğla, Milas Bodrum ve Dalaman ile Aydın Adnan Menderes Havalimanlarımızda farklı günlerde yolcu rekorları kırıldı.”


Hızlı tren projesi


Erdoğan, ulaştırma altyapısının geliştirilmesi için yaptıkları devasa yatırımların önemini bu süreçte bir kez daha görmüş olduklarını, bu alandaki yatırım zincirine yeni halkalar eklemeyi sürdüreceklerini dile getirdi.


Ankara -Kırıkkale-Çorum- Samsun Hızlı Demir Yolu Projesi’nde Delice-Çorum etabının temelini iki gün önce attıklarını anımsatan Erdoğan, şunları ifade etti:


“Saatte 200 kilometre hıza uygun şekilde planlanan hattımız tamamlandığında Ankara-Kırıkkale-Çorum arasında kesintisiz hızlı tren bağlantısı sağlanacak. Çorum-Ankara arası 1saat 15 dakikaya inecek. 173 kilometrelik Çorum-Merzifon-Samsun kesimlerinin de bitmesiyle Ankara-Samsun arası seyahat süresi 2,5 saat olacak. Yılda 12 milyon yolcu ve 14 milyon ton yük taşınacak bu hatla inşallah Samsun Limanı ile Mersin Limanı’nı birleştireceğiz. İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerindeki yük trafiğini hafifletecek, Türkiye’yi küresel ticaretin lojistik merkezi haline getireceğiz. 5 istasyon, 8 tünel, 26 köprü ve viyadük ile 16 üst geçitten oluşan hattı, Allah nasip ederse, 2029 yılında devreye almayı planlıyoruz. Mahalli idareler seçimleri döneminde muhalefetin çeşitli spekülasyonlarına konu olan hattımızın şehirlerimize şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum.”


Endonezya’ya KAAN satışı


Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisine verdikleri emeğin karşılığını yavaş yavaş gördüklerini de belirterek, şunları kaydetti:


“İki sene önce tanıtımını yaptığımızda birilerinin ‘Kalorifer peteğine benziyor’ diyerek akıllarınca dalga geçtiği Milli Muharip Uçağımız KAAN Projesi’nde çok önemli bir sözleşmeye imza attık. INDO Defence 2025 Fuarı’nda ilk etapta 48 adet KAAN’ın Endonezya’ya satışına yönelik mutabakata varıldı. Toplam tutarı yaklaşık 15 milyar doları bulan bu tarihi anlaşmanın da ülkemiz, savunma sanayimiz ve Endonezyalı kardeşlerimiz için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”


Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:


“Bölgemizde bir süredir çok ciddi savaşlar yaşanıyor. Rusya-Ukrayna savaşı her iki tarafı yıpratarak sürüyor. Pakistan-Hindistan gerilimi potansiyel tehlike vasfını sürdürüyor.


“Sorunun çözümü diyalog ve diplomasidir”


İsrail şimdi de komşumuz İran’a saldırı başlattı. Biz en başından beri İran’ın nükleer programı ile ilgili tartışmaların müzakere masasında yürütülmesi gerektiğini savunduk, bugün de aynı noktadayız. Şimdiye kadar birçok liderle görüştük. Bu görüşmelerde İsrail’in artık haydutluğa varan saldırganlığının tehdidinin altını çizdik. Türkiye olarak üzerimize düşenleri yerine getirme sözünü muhataplarımıza ilettik. Masada çözülecek meselelerin bombalamayla çözmeye çalışmanın sonuçlarını kimse tahmin edemez. Cuma gününden beri gerek şahsen gerek Dışişleri Bakanımız çatışmaları durdurmak için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyoruz.


“Hiçbir ülke sınırlarından ibaret değildir”


Batı’nın sınırsız desteğiyle İran’a saldıran, Gazze’yi yerle bir eden İsrail aslında ne yaptığının farkında değil. Belki hatalarının farkına varacak ama o vakit iş işten geçmiş olacak. Hiçbir ülke kendi sınırlarından ibaret değildir. Bölgedeki her hadise tüm toplumları yakından ilgilendirir. Filistin halkına ve topraklarına saldırmak sadece oradaki insanlarla sınırlı değildir. Nitekim bu durum İran için de geçerlidir. Bölgemizde bu hakikatler gözetilmeden atılan adımlar daha kötü felaketlere sebep olur. İsrail döktüğü her kanla adım adım kendi varlığını ve toplumunun geleceğini riske etmektedir. Zulmün sonu derin bir pişmanlıktır.


Güçlü değilseniz caydırıcılık seviyesine ulaşamamışsanız işiniz çok zor. Kendisini sizden daha güçlü görenler sizi boyunduruğu altına alabilir. Böyle bir utançla yaşamaktansa ölmeyi tercih edecek karaktere sahibiz. Toprağın üstünde onursuzca yaşamaktansa toprağın altına olmayı tercih ederiz. Bunun için çalışacaksınız, üreteceksiz. İktidara geldiğimizde ülkemizde savunma sanayii adına dişe dokunur bir birikim yoktu. Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından başlatılan iyi niyetli girişimler belli seviyede kaldı. Hemen kolları sıvadık ve acil ihtiyaçlar dışındaki alıp siparişlerini iptal ettik. 23 yılda bu noktaya ulaşmak kolay olmadı. Dışarıdan gelen engellemeleri zaten normal karşılıyoruz. Ama içeriden bu sabote etme çabalarını asla unutmadık ve unutmayacağız. Ve aynı zihniyet bu sabote etme girişimleri devam ediyor. Her ne yaptıysak bizden gözüküp oklarını bize fırlatanlara rağmen yaptık. İnsansız hava araçları konusunda dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdik. Kendi sistemlerimizi geliştiriyor ve üretiyoruz. Büyük bir gururla söyleyebilirim ki, en zoru artık atık olarak geride kalmıştır. Envanterimize giren bu ürünleri artık imal etme safhasına geldik. Milli savaş uçağımız KAAN bunun en iyi örneklerinden biridir. Çok uzun olmayan bir süreçte hiç ama hiç kimsenin bize efelenemeyeceği bir savunma kapasitesine ulaşacağız. Bazı fedakarlıkları yapacağız ki hedeflerimize ulaşabilelim.


“Bugün dünden daha güçlüyüz”


İktidarımız ve ittifakımız bölgenin içinde bulunduğu bu sancılı dönemde Türkiye’nin teminatıdır. 86 milyonun emaneti emin ve ehil ellerde güvendedir. Bugüne kadar nice zorlukların üstesinden nasıl geldiysek, krizleri ülkemizden uzakta tutacağız. İktidarı zaafa düşürmek için ülkenin zaafa düşmesine ‘eyvallah’ diyenler tarihte ve mahşerde bunun hesabını veremezler. Gün özellikle sorumlu siyaset yapma günüdür. Türkiye tüm hadiseleri soğukkanlı şekilde değerlendirmektedir. Birileri gibi ateşe benzin dökmenin değil bir an önce yangının söndürmenin derdindeyiz. Biz millet olarak tarih boyunca asaletimizi ve dayanışmamızı muhafaza ederek engelleri teker teker aştık. Bekamıza yönelik saldırıları bu şekilde bozduk. Bugün de Türkiye’nin en büyük ihtiyacı birlik ve kardeşlik siyasetidir. 86 milyon olarak kalp kalbe vererek güzel yarınlara ulaşacağız. Bugün, dünden daha güçlüyüz, inşallah yarın da bugünden daha güçlü olacağız.


Deprem bölgesinde 241 bin konutun anahtarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. 250 bininci konutu Kahramanmaraş’ta depremzede kardeşlerimize teslim edeceğiz.

Kaynak bağlantısı: Kaynağa git

]

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here