Türkiye’de emeklilik sistemi, her sos­yal güvenlik rejimi için farklı kuralla­ra sahip. Özellikle 5434 sayılı T.C. Emek­li Sandığı Kanunu’na tabi olan memurlar için “işe başlama tarihi” konusu, yıllardır büyük tartışmalara yol açıyor.

Katılış tarihi mi, ayın 15’i mi?

Memuriyet sisteminde “emekli kesene­ği” uygulaması ayın 15’inde başlar. Bu ne­denle 1 Eylül’de göreve başlayan bir memu­run hizmet başlangıcı, fiilen 15 Eylül kabul edilir. Yani devlet sizi işe 1’inde alır, ancak emeklilik hesabı 15’inden itibaren başlar.

Bu durum, eğitim ve okul dönemlerinde de geçerlidir. Yedek subay veya astsubay okuluna katılan adaylar için de başlangıç, okula fiilen girilen gün değil, izleyen ayın 15’i sayılıyor.

Danıştay İDDK Kararı (Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu)

Farklı mahkemeler arasında yıllardır sü­ren bu tartışmaya Danıştay İdari Dava Da­ireleri Kurulu 2024 yılında noktayı koydu. Kurul, katılış tarihi 1 Eylül 1999 olan bir ast­subayın hizmet başlangıcını 15 Eylül 1999 kabul etti. Gerekçe açıktı: 5434 rejiminde kesenekler “ayın 15’inden” itibaren alınır.

Böylece mahkemeler arasındaki farklı uygulama giderildi. Artık bu konuda dava açsanız bile, büyük ihtimalle başlangıç ta­rihi “ayın 15’i” olarak kabul edilecek.

08 Eylül 1999 eşiği neden önemli?

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) dü­zenlemesi nedeniyle, 08.09.1999 öncesin­de sigortalı olanlar için çok daha avantajlı emeklilik şartları geçerli.

* 4A/4B (işçi ve esnaf) için askerlik borç­lanmasıyla sigorta başlangıcı geriye çekile­biliyor.

* Ancak memurlar (4C/5434) için okul veya acemilik borçlanması başlangıcı ge­riye çekse bile “ayın 15’i kuralı” nedeniy­le 08.09.1999’un altına inmek mümkün ol­muyor.

Örneğin, 1 Eylül 1999’da okula başlayan bir memur, borçlanma yapsa da başlangıcı 15 Eylül sayıldığı için, EYT avantajını ka­çırıyor.

Gariplik nerede?

Devlet sizi 1’inde göreve alıyor, maaşı­nızı 15’inden ödüyor, ama emeklilik hesa­bınız da 15’inden başlıyor. Yani fiili olarak görevde olduğunuz günler “yok” sayılıyor. Bu, yalnızca birkaç günlük fark gibi görün­se de, emeklilik tablosunda yıllar süren avantajları ortadan kaldırabiliyor.

Çözüm için ne yapmalı?

Bu sorun yıllardır dile getiriliyor. Om­budsmanlık da tavsiye kararlarıyla konu­yu gündeme taşıdı. Ancak yasal düzenleme yapılmadığı sürece, Danıştay’ın da işaret ettiği gibi “ayın 15’i kuralı” geçerli olma­ya devam edecek. Memurların hak kaybına uğramaması için, fiili göreve başlama ta­rihinin esas alınması yönünde bir kanuni düzenleme yapılması şart.

Sonuç

Bugün binlerce memur, 08.09.1999 eşiği nedeniyle emeklilikte büyük mağduriyet yaşıyor. Tek sebep: Fiilen çalıştıkları gün­lerin sistemde görünmemesi.

Bu durum, sadece teknik bir detay değil; emeklilik hakkına doğrudan etki eden büyük bir adaletsizlik. Artık kamuoyunun da baskı­sıyla, bu garabetin düzeltilmesi gerekiyor.

Kaynak için buraya tıklayın: Source link

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here